Beni Asla Bırakma / Kazuo Ishiguro
2017 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro’nun okuduğum ilk kitabı oldu Beni Asla Bırakma. Kitap konu itibariyle bir bilim kurgu romanı gibi devam etse de anlatım olarak karmaşık ya da anlaşılmaz bir kurguda devam etmiyor,haliyle okunması çok kolay bir kitap.
Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde; gözlerden uzak bir yerde kurulmuş olan bir yatılı okul, bu okul içerisindeki hiyerarşi ve hem anlatıcımız hem de ana karakterimiz olan Kathy’nin kitabın diğer bölümlerinde de bizlerle olacak arkadaşları Tommy ve Ruth ile olan ilişkileri anlatılmakta. İlk bölüm olarak niteleyebildiğim bu bölümde anlatılanlar, özellikle de Kathy ve arkadaşları ile olan ilişkileri; hepimizin çocukluk yıllarında yaşadığımız ilişkilerimizi yeniden yaşamamıza olanak sağlıyor ki; bunu sağlamakta yazarın kaleminin yalınlığı tek etkendir. Anlatılan yatılı okuldaki yaşayış biçimi dış dünyadan tamamen bağımsız bir şekildedir ki bu haliyle; çocukluğumuzda, dünyanın yalnızca bizim çevremizde şekillendiğine inandığımız hususu anlatılmaya çalışılmış diye düşünmekteyim ve büyüdükçe yani dünyanın merkezinde olmadığımızı anlamaya başladıkça iç dengelerimizin nasıl değişikliklere uğradığının anlatıldığı kısım ikinci bölümü oluşturmakta.
Kitabın ilk bölümünü çocukluk olarak nitelersem, kitabın ikinci bölümünü ergenlik olarak niteleyebilirim. İkinci bölümde karakterlerimiz çocukluktan çıkmış ve artık ergenliğe geçmişlerdir. Burada yine bir yatılı okul yaşantısı vardır, fakat ilk yatılı okullarının yerini başka bir bölgedeki yeni bir okul almıştır. Kitabın bu bölümünde karakterlerimiz, kendilerini yeni bir ortamda kabul ettirebilmenin zorluklarıyla boğuşurken kendilerini şekillendirmeye ve kendilerini bulmaya çalışıyorlar, tıpkı hepimizin ergenlikte yaşadıkları gibi. Yazar, tüm bunları ilk bölümde anlattığı gibi yine dış dünyadan bağımsız bir şekilde oluşturulmuş yeni bir yatılı okuldaki yaşayış biçimiyle anlatıyor. Burada; ilk bölümde olan çocukluk döneminde dünyanın merkezinde olduğumuzu zannetme durumumuz, ergenlikle herkesin kendisini dünyanın merkezinde zannetmesinin çatışmalarına dönüşüyor ve hem kendi içimizdeki hem de çevremizle olan çatışmalardan çıkmak için kişilik arayışlarımız anlatılmaya çalışılmış diye düşünmekteyim.
İlk iki bölümü sırasıyla çocukluk ve ergenlik olarak niteledikten sonra üçüncü ve son bölüm; kısacık bir gençlik evresi ile birlikte neredeyse aynı anda ilerleyen yaşlılık bölümü olacaktır. Bu bölümde karakterlerimiz; çocukluklarının ve ergenliklerinin yaşandığı süreç boyunca oldukları ama o anlarda farkına varamadıkları güvende artık olamadıklarını acı tecrübelerle edineceklerdir. Evet, karakterlerimiz gençliklerini doya doya yaşayamadan, kitabı okurken farkına varabileceğiniz; onlara biçilmiş görevlerini yerine getirirken bir anda yaşlanacaklar. Karakterlerimizin çocukluk ve ergenlik dönemlerini geçirdikleri, günümüz dünyasına göndermeler yaptığı haliyle dış dünyadan bağımsızlığı simgeleyen yatılı okul dönemi son bölümde bitmiş ve karakterlerimiz artık mezuniyet derecesi ölüm olan tek okul gerçek hayata geçmişlerdir.
Beni Asla Bırakma hiç zorlanmadan okuyabileceğiniz ama okurken size çok yalın gelebilecek bir anlatımda devam eden bir kitap ve bu yalınlık sizi sıklıkla bu kitaba daha fazla devam edemeyeceğim noktasına getirecektir. Kitabı okuduğum süre zarfında devam edemeyeceğim noktasına çok defalar geldim ve okurken pek bir şey düşünmedim sadece okuyup geçtim. Kitap bittiğinde ise kitap bana ne anlattı neleri düşünmeme yol açtı noktasında işlerin rengi değişti ve kitap, bana gelişim evrelerimizi düşünme imkanı verdi.
Kitap, okunması son derece kolay fakat, okuyup bitirdikten sonra üzerinde düşünmesi bir o kadar zor bir kitap olarak bendeki yerini aldı. Yazar Kazuo Ishiguro, Beni Asla Bırakma kitabı ile her ne kadar derin bir düşünme imkanı sağlasa da çok yalın anlatımıyla, diğer kitaplarını okumam için ikinci bir şans verebileceğim bir yazar olmayacak. Okumuş olduğum nobel edebiyat ödülü almış yazarlara kıyasla Kazuo Ishiguro, bu ödülü almayı gerçekten hak etti mi noktasındaki düşüncem; hak etmediği yönünde olacaktır.
Nice yeni iyi okumalar.