Kızıl Gerdan / Jo Nesbo
Cinayet masası dedektifi Harry Hole’ün yabancı bir diplomatı koruma görevi sırasında yaşadığı talihsizlikler sonucunda diplomasinin yalnızca kendi çıkarlarını gözeten yapısı aracılığıyla farklı ve özel bir suçlularla mücadele birimine getirilmesiyle başlıyor roman. Bu giriş konusuyla bile anlatımda nasıl bir karışıklığın olabileceğini az çok tahmin edebiliyorsunuz ve eğer ki benim gibi başladığınız kitabı bitirmek gibi bir alışkanlığınız varsa neredeyse kitabın dörtte üçüne kadar, sırf bu bitirme alışkanlığınızdan devam etmekte zorunda kalıyorsunuz.
Dedektifimiz Harry Hole’ün getirildiği yeni birimdeki görevi aslında kimseye etki etmeyecek olayları açıklamaktan ibaret. Fakat bulunduğu birimde nazilerin olası eylemlerini araştırırken, etkili bir suikast silahının izlerine rastlanması,bir takım cinayetlerin peş peşe işlenmesi; Harry Hole’ü ,bulunduğu yeni biriminde de dedektifliğini ortaya koyarak bu birimi kendi çalışma düzenine göre şekillendirmesiyle sonuçlanıyor. Olay örgüsünde, Norveç’in nazilerle olan ilişkileri zamanına kadar gidilmesi ve günümüz ile geçmişin arasında sürekli gidip gelmelerin olması, olası zanlıların psikolojik değerlendirmelerinin yapılması,geçmişte yaşanan umutsuz aşk hikayelerini barındırması ve neredeyse tüm Norveç halkının ismen ve fiilen yer alması; okurken hem bahsi geçen kişiler arasında hemde konular arasında karmaşaya yol açıyor. Bu haliyle de kitabın son çeyreğine kadar zevk vermeyen bir anlatımda ilerliyor kitap. Son çeyrekte ise olayı zaten çözümlemiş oluyorsunuz ve öncesinde yaratılan bunca karışıklığın sayfaları doldurmaktan başka bir amacının olmadığına inanmış oluyorsunuz. Yazarın bence vermeye çalıştığı mesaj; geçmişinizi yaşatma gayretinizde seçtiğiniz yöntemlerin kusursuz olmasının gerekliliğidir. Yazarın daha önce okumuş olduğum Nemesis ( http://wp.me/p4iYTe-6v ) romanında da böyle bir karmaşa mevcuttu fakat oluşturulan bu karmaşanın bizi bildiklerimizi ,bildiğimizi zannettiklerimizi yanlış bildiğimize hazırlamak olduğunu anlamıştık. ne yazık ki; Kızıl Gerdan kitabında bu görülememekte.
Kitabı benim için ilginç kılan tek yan, kitabın yarılarına geldiğim zaman 02/10/2017 tarihinde Amerika’nın Las Vegas kentinde bir müzik festivaline yapılan silahlı saldırının gerçekleşmesindeki bazı benzerlikler oldu diyebilirim.
Nice yeni iyi okumalar.